Skolyoz omurganın üç boyutlu eğrilme deformitesidir. Normal ve sağlıklı omurgada omurlar düz bir hat şeklinde uzanır. Skolyozda ise omurlar orta hattan sağa, sola veya her iki yöne doğru yer değiştirir. Aynı zamanda kendi eksenleri etrafında da dönebilirler.
Vücuda dışarıdan bakıldığında eğrilik direkt fark edildiği gibi çoğu zaman bu denli net değildir ve tanı koymak, hekim kontrolü, xray ya da özel analiz cihazları gerektirir.
Diers Formetric 4D Skolyoz Analiz Cihazı dört boyutlu analiz yöntemi, omurga eğriliğinin 4 saniyede tespit edilmesini sağlıyor. Yöntem, mevcutların aksine ”x” ışınları içermemesi nedeniyle de güvenli bir tanı ve tedavi süreci sağlıyor.
Omurgadaki şekil bozuklukları zamanla başta sırt ve bel ağrıları, ileri derecedeki eğriliklerin, akciğerlerin ve kalbin göğüs kafesinde sıkışması nedeniyle nefes darlığı, şişkinlik, çabuk yorulma gibi şikayetlere yol açarak hayatı tehdit eden solunum ve kalp yetmezliğine de neden olabilir.
p-80 merkezi sinir sistemi hastalıklarında omurgayı tutan enfeksiyon gibi hastalıklarda ve omurga travmalarından gibi çok çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Ayrıca yapısal olmayan postural, bacak uzunluk farkına bağlı yada kalça eklemi hastalıkları gibi konraktürlere bağlı da skolyoz gelişebilir.
Hastalığa daha çok çocukluk döneminde rastlanılmaktadır.
Türkiye’de %1-3 skolyoz görülmektedir. Hastalık çocukta omuz asimetrisi, sırtın bir bölümünde kabarıklık, kalçaların aynı seviyede durmaması gibi bulgularla anne ve baba tarafından fark edilebilir. İlkokul döneminde yapılacak skolyoz taraması büyük önem taşımaktadır. Tüm Türkiye’de bunun gerçekleştirilmesi için Sağlık Bakanlığı ile görüşmeler sürdürülmekte olup ;Skolyozun erken fark edilmesi ve erken teşhisi ile cerrahiye gerek duyulmadan tedavi edilmesine olanak sağlamaktadır.
Hastalığın tanısı muayene ve görüntüleme yöntemleri ile konulmaktadır. Sistemde bir ışık kaynağı ve ışığın yansımasını hızlı bir şekilde kaydeden kamera sayesinde Bu kayıtlar özel bir yazılım sistemi tarafından yorumlanıp omurganın bir çeşit haritasını çıkarır. Böylece tüm omurganın pozisyonu saptanmış olur. Bu yöntemin tedavideki önemi, hastanın deformite bölgelerinin tespiti ve tedavideki ilerlemenin gözlenmesini zararsız bir şekilde ölçümlendirilebilmesidir. ‘x’ ışını olmadığı için de ölçüm istendiği kadar tekrar edilebilir. Özellikle skolyozun daha çok çocukluk çağında görülen bir hastalık olduğu düşünülürse radyasyon içermemesi önem içermektedir.
Dünyanın birçok ülkesinde kullanılan yöntem Türkiye’de ilk kez Romatem Hastaneleri tarafından kullanılmakta olup skolyoz dışında kamburluk (kifoz) ve vücut duruşu (postür) bozukluğu analizi de yapılmaktadır.